Yaratıcı Dramanın Başkenti Ankara’da Üç Unutulmaz Gün…
11 Kasım 2016 / Cuma sabahı, Türkçe Tiyatro Kulübü üyelerimizle okulda buluştuktan sonra iple çektiğimiz “yaratıcı drama eğitimi” için Ankara’ya doğru yola çıktık.
Kulübün enerjisi, heyecanı ve hevesi yolculuğumuza renk kattı. Öğle vakti Ankara’ya indikten sonra konaklayacağımız oteldeki odalarımıza hemen yerleştik, eğitime hazır olmak için Ankara’yı soluyarak karnımızı doyurduk. Dikimevi’nde grubumuzu en az bizimki kadar bir hevesle bekleyen drama hocamıza “Merhaba!..” dedik. Yaratıcı drama atölyesi başladıktan sonra ne zaman biteceğini hiç düşünmeden zaman geçirmeye başladık ve altı saat dolduğunda hepimiz kendimize yeni bir şeyler katarak oradan ayrıldık. Grup iletişimi, sahne bilgisi, dikkat problemi gibi konularda gelişerek kahkaha dolu oyunlar oynadık. Atölyenin sonunda grupça vakit geçirdik ve paylaşımlarda bulunduk. Bu vakit aramıza bu sene katılan hazırlık sınıfı kardeşlerimizle kaynaşıp gerçek bir kulüp olabilmemiz için çok değerliydi ve bunu birinci günden büyük ölçüde sağladık.
İkinci gün; grubumuzu yeni bir eğitmen ve altı saatlik bir atölye daha bekliyordu. İlk günden edindiğimiz birikimleri ikinci gün de kullanıp gelişimimizi tamamladık. İki günde de gruplara ayrılıp yaratıcı drama oyunu örnekleri sergiledik. Eğitmenlerimizin vermek istediklerini büyük bir istekle aldık ve çalışmaların sonunda da sertifikalarımızla ödüllendirildik. İkinci günün sonunda hep birlikte tamamladığımız bu atölyenin verimliliği yüzümüze yansıyordu ve bulunduğumuz kültür ve sanat merkezine duyduğumuz minnettarlıkla oradan ayrıldık.
On iki saat atölyenin ardından biraz daha paylaşımda bulunup serbest zamanımızı kullandık. Enerjisi kulüp üyelerini aratmayan hocalarımızla – Önder Şit, Mikail İncir ve Niyazi Pavlaz- Ankara’nın tadını çıkardık. İkinci günün sonuna geldiğimizde, son gün ziyaret edeceğimiz Anıtkabir heyecanıyla sabahı karşıladık. Pazar kahvaltısının ardından Atatürk Haftası’nda yapılabilecek en anlamlı ziyareti yapmak üzere yola çıktık. Kalabalığın arasından heyecanla giriş sıramızı bekleyip önce “aslanlı yol”dan geçtik, sonra anıtın merdivenlerinden askerlerin nöbet değişimi töreni eşliğinde çıktık. Büyüleyici bir müze ile tarihi ve Atatürk’ü yeniden içimizde hissetmenin yarattığı yoğun duygular eşliğinde oradan da ayrıldık.
Alışveriş merkezinde geçirilen serbest zamanın bitiminde Adana’ya doğru yola koyulduk. Bu dolu dolu gezimizde emeği geçen herkese teşekkür ederek mutluluğumuzu sizlerle de paylaşıyoruz.