x

Bu web sitesi çerezler kullanır.

Bu web sitesi kullanıcı deneyimini iyileştirmek için çerezler kullanır. Web sitemizi kullanmak suretiyle tüm çerezlere Çerez Politikamız uyarınca onay vermiş olursunuz. Çerezler hakkında daha detaylı bilgi için Çerez Politikası'nı inceleyebilirsiniz.

 

TAC, Anneler Günü Kutlaması İçin Mersin/Toroslar Yardım ve İyilik Vakfı Huzurevindeydik!..

 

12 Mayıs, Cuma günü, Okul Başdanışmanı Andrew Leathwood, Beden Eğitimi Öğretmeni Sibel Kanık ve Psikolojik Danışmanı Özlem Algan’ın eşlik ettiği 9-B sınıfı öğrencilerimiz, Mersin’deki Yardım ve İyilik Vakfı Huzurevi’ndeki büyüklerine “Anneler Günü” ziyaretinde bulundular. Sohbet ile başlayıp, yiyecek-içecek ikramı ile devam eden etkinlikte öğrencilerimiz hem keyifli hem de duygu yüklü bir gün geçirdiler. Bu anlamlı etkinliğe dair birkaç düşünceyi sizlerle paylaşmak istiyoruz:

ANDREW LEATHWOOD, Okul Başdanışmanı: I really enjoyed my visit to the care centre with our students.  The students were open, friendly and engaging with the elderly patients.  People at that stage of their life are often very lonely and a visit from young people like our students puts a smile on their face and gives them a happy day.  I think it would be nice to have more regular visits to a place like this so our students could develop relationships with the residents of the home.

** Öğrencilerimizle birlikte huzurevine yaptığımız ziyaretten çok keyif aldım. Öğrencilerimiz açık, arkadaşça ve orada kalan yetişkinlere karşı oldukça ilgiliydiler. Hayatlarının bu evresinde insanlar genel olarak yalnızlık duygusunu yoğun olarak yaşarlar ve gençlerin kendilerini ziyaretleri yüzlerinde bir tebessüm oluşturur, günlerine mutluluk taşır. Bu tür yerlere daha düzenli ziyaretler yapılmasının çok daha hoş olacağını düşünüyorum; çünkü bu sayede öğrencilerimiz orada yaşayan insanlarla daha yakın ilişki içinde olabilirler.

ÖZLEM ALGAN, Uzman Psikolojik Danışman: Öğrencilerle yapılan her çalışmayı çok anlamlı buluyor ve ders dışı zamanlarda, öğrencilerimin farklı yönlerini keşfetmeyi önemsiyorum. Biliyorum ki her toplum hizmeti çalışmasında biz aslında kendimize dönük bir yolculuk yapıyoruz, ulaştığımız kitleden çok kendimize yardım ediyoruz. İnsan olmanın getirdiği sorumluluğu sonuna kadar taşıyan öğrencilere sahip olmak, toplumun farklı kademelerindeki insanlarla iletişime açık, sosyal becerisi yüksek gençler yetiştirmek TAC’deki herkes gibi benim de en öncelikli hedefim.

Huzurevi ziyaretimiz bu anlamda oldukça güzel duygularla yüklüydü. Dedeleri, babaanneleri yerine koyabilecekleri insanlarla bir araya gelen 9. sınıf öğrencilerim hem büyükleriyle sohbet etti hem onlara kendi elleriyle çay-kahve hazırladı hem de öğle yemeğini büyük bir mutlulukla servis ettiler. Güzel olan şu ki yaptıkları hiçbir şeyi birileri tarafından onaylanmak için yapmadılar. Önemli olan, orada geçirilen zamanı yaşlı amca ve teyzeleri için anlamlı hale getirmekti. Biliyorum ki TAC öğrencisi anlamlı ve yararlı bulduğu her türlü etkinlikte kendini, karakterini, sorumluluk duygusunu ve saygısını ortaya koyar. Akademik çalışmaların çok ötesinde olan bu tür keşiflerin devam etmesi dileğiyle!..

SİBEL KANIK, Beden Eğitimi Öğretmeni: Bu ziyaret sırasında öğrencilerimiz bizlere o kadar farklı yönlerini sergilediler ki burada gerçekten görülmeye değer duygular yaşadık.

Öğrencilerimizin huzurevi sakinleri ile çok güzel bağlar kurduklarını gözlemlemek ve ziyaret sonrasında da buraya daha sık gelmek istediklerini dile getirmeleri hepimizi mutlu etti. Ayrıca onların bu istekleri o kadar içten ve gönülden geldi ki onların ezbere bir ziyaret yapmadıklarını herkese hissettirdiler.

Umarım bu ziyaretlerimiz sıkça devam eder; çünkü huzurevi sakinlerinin bizleri gördüklerinde yaşadıkları mutluluk ve sevinç paylaşılmaya değerdi.

 

EYLÜL İLAYDA ULULAR, 9-B SINIFI ÖĞRENCİSİ: Daha önce hayatımda hiç huzurevine gitmemiştim. Herkesin, zaten adı üstünde, dediği gibi çok huzurlu, çok sevecen ve sıcak bir ortamdı. Tanımadığımız insanların büyükanne ve büyükbabaları, sanki bizlere onların kendi torunlarıymışız gibi davrandılar. Özellikle de bizi odasına kısır yemeğe çağıran Handan Teyze! Kalça çıkığı olduğu için odasından çıkamıyormuş, tam tamına 18 senedir... Pamuk gibi yumuşak, sevecen ve candan konuştu bizimle. Ayrılırken bizi tek tek, dolu dolu öptü. İnsanların oralarda yalnız olduğunu düşünürdüm hep, huzurevlerinin de hastaneden veya hapishaneden farklı olmadığını... Ama bu geziden sonra öğrendim ki o yaşlı insanlar orada bir aradalar. Biyolojik aileleri yok ama yanlarında akranları var. Belki torunları onları ziyaret etmiyor ama bizler gibi onların yanına giden gençler var. Bu gezi bir kerelik olmamalı, Handan Teyze bir sonraki ziyaretimizde yaprak sarma yapacağına söz verdi, Lütfiye Teyze bize yine bağlama eşliğinde türküler söyleyecek. Emine Teyze kendisiyle birlikte aynı yerde kalan 60 yıllık eşi ile nasıl tanıştığını anlatamadı daha. Bu gezi bir kerelik olmamalı çünkü onlar bizim hayatımızın bir parçası oldular.

 


Fotoğraflar