Ada’nın Adı ve Gezici Kütüphane
Bu yılın ilk gezici kütüphane etkinliğini 14 Ekim, 2017/Cumartesi günü gerçekleştirdik. Türk Dili Edebiyatı Bölümünün “toplum hizmeti etkinliği çerçevesinde dönen tekerlekler, bizi Kelahmet Köyü İlkokulu’na götürdü. Yaklaşık elli kadar ışıltılı göz karşıladı öğrencilerimizi ve onlara refakat eden Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Önder Şit’i. Dersler anlatıldı, oyunlar oynandı, maç yapıldı ve küçük yüreklere sunuldu birbirinden güzel ödünç kitaplar. Sonunda kurabiye de ikram edildi herkese. Lezzetli, öğretici, farkındalık yaratan bir etkinlik oldu. Ada adlı bir küçük kız da vardı öğrenciler arasında, “Ben yazabiliyorum ama okuyamadığım için kitap vermiyorlar.” dedi, Ada. Onunla birlikte toprağa yazdık adını bunu duyunca. Küçücük elleri bir sopayla toprağa kazıdı öğrenme isteğini ve gülümsedi geleceğe. Yazı ve okuma kitabını aldı Ada, gülümsedi ve ilerledi.
Öğrencilerimizin bu anlamlı etkinlikle ilgili düşünceleri ise şöyle:
------------------------------
‘’Benim için yeni ve insanlığı öğretip vurgulayan bir etkinlikti. Oraya gittiğimiz ilk anlarda çocukların öğrenme isteği gözüme çarpmıştı, çok iyi bir eğitim alamasalar bile öğrenmek için nasıl çabaladıklarını gördüm. Bu etkinlik bana eğitimin ne kadar değerli olduğunu ve elimizdeki fırsatların farkına varmayı öğretti. Çocukların cehaletin önüne geçip ilim öğrenme isteği beni çok mutlu etti. Dünyada hâlâ iyi şeyler oluyormuş ve çocukların bilginin ışığında ilerlemesi belki bu cehaletle dolu dünyayı değiştirecek. Sürekli sahip olduğum fırsatlarımı nasıl da görmezden gelmişim. Burada gözleri ışıl ışıl parlayan çocukları görünce elimdeki fırsatların farkına varıp nasıl bir okulda okuduğumu daha iyi anladım. Son olarak şunu söyleyebilirim ki; “Dünyadaki çocukların hepsi iyi bir eğitimi hak ediyor ve bütün çocuklar özeldir.”
Hazırlık Sınıfı – Prep / Mustafa TOSLAK
-------------------------------
‘’Bugün bazı arkadaşlarımla birlikte Tarsus’un Kelahmet adlı İlkokulunda gezici kütüphane etkinliğinde görev aldık ve bu etkinlik sayesinde oradaki çocuklara İngilizce öğretme, drama etkinlikleri yapma ve ayrıca tüm bunların sonunda da onlara beş hafta sonra getirecekleri ödünç kitaplar verme şansını yakaladık. İngilizce öğretirken çocuklarla oyun oynadık, yarışmalar yaptık. Onlar İngilizcelerini geliştirirken biz de onlarla beraber eğlendik. Derste yaptığımız etkinliklerden sonra ise dışarıya, gezici kütüphanenin olduğu servise gittik. Orada, çocuklar sınıflarını ve istedikleri kitapların türlerini bizlere söylerken, biz de onlara kitap seçip onların en sağlıklı kararı almalarına yardımcı olduk. İstediği kitapları bulan çocukların yüzlerindeki ifade harikaydı. Bu sene de iyi ki gezici kütüphane etkinliğine katılmışım diyorum.’’
9. Sınıf – Grade 9/ Emir AKGÜN
----------------------------------
‘’Servise bindik, benim bu etkinliğe ilk katılışım olduğu için ne yapacağımı bilmiyordum. Servis durduğunda birçok küçük çocuk bize merakla bakıyordu. Bense endişeliydim; çünkü hayatımda ilk defa ders verecek, ilk defa çocuklara bir şeyler öğretecektim. Bunları düşünürken okul zili çaldı ve hep birlikte içeriye girdik. Ben, 2-B sınıfındaydım ama içeride her sınıftan öğrenci vardı. Onlara baktığımda, neden olduğumu bilmiyorum ama birden mutlu oldum. Çocuklarla oyunlar oynadık, resimler çizdik ve dans ettik. Onlar mutlu olunca siz de mutlu oluyorsunuz. Çocuklara öğrenmelerinde yardımcı olmak, onlarla oyunlar oynamak, bir şeyler göstermek insana o kadar güzel duygular veriyor ki anlatamam. İnsan ister istemez mutlu oluyor; çünkü bu kadar çocuk seni dinliyor ve senden bir şeyler öğrenmek, görmek istiyor.
Nasıl geçtiğini anlayamadığım kırk dakika bittikten sonra sırada kitap dağıtımı vardı. Bütün çocuklar kitap sırasına koştular. Yüzlerinde neşe vardı. Her çocuğun birden fazla kitap almak için yeniden sıraya girdiğini gördüm. Yüzlerindeki mutluluk rahatça okunuyordu. Bazı çocuklar istediği kitabı başkası aldı diye üzülmüşlerdi ama gene de böyle bir âna tanık oldukları için mutlulardı. Ben de mutluydum; çünkü insan; yeni insanlar, yeni yerler görünce ister istemez mutlu oluyor. Hem de o insanlarla kendinden bir şey paylaştıysan o kadar mutlu oluyorsun ki!’’
Hazırlık Sınıfı – Prep / Arda UTAŞ
----------------------------
‘’Her toplum hizmeti insana bir deneyim, bir macera katar. Nelere sahip olduğumuzun bilincine varır ve hayatı ne kadar anlamsızca dert ettiğimizi fark ederiz. Hatta kendimize kızar ve artık sahip olduğumuz en küçük şey için bile şükredeceğimizin sözünü veririz.
Bugün bu yıl yapılan ilk gezici kütüphaneye katıldım. Geçen yılkilerden farklı olarak bu yıl nelerle karşılaşacağımın bilincindeydim. Benim ve birkaç arkadaşımın girdiği sınıf 7. ve 8. sınıf öğrencileriyle doluydu. İki gruba ayrılıp iki tahtada iki ayrı ders vermeye başladık. Onlarla beraber geçirdiğimiz bir ders saati aslında yaşıtım sayılan insanların yaşadıkları sıkıntıları görmeme yardımcı oldu. Gözlerindeki ışık, bizimle geçirdikleri zamanın onlar için ne kadar kıymetli olduğunun kanıtıydı.
Yukarıda da belirttiğim gibi toplum hizmetlerinin bize kazandırdığı en önemli şey sahip olduğumuz şeylerin aslında bazı insanların en büyük hayalleri olduğunu fark etmektir. Umarım, bu tip toplum hizmetlerine daha çok kişi katılır ve ne kadar şanslı olduklarının farkına varırlar.’’
Zeynep Eylül ÖZDOĞAN
-------------------------------------
‘’Gezici Kütüphane, okulun sunduğu sosyal etkinliklerden en ilginç ve en yararlı olanı, bence. Öncelikle küçük çocuklara okumak için bol miktarda kitap sunuluyor. Ayrıca bu çocuklara belli konularda dersler de veriliyor. Ancak benim asıl ilgimi çeken bu etkinliğin bir başka yanı da okulun öğrencilerine olan yararları. Sorumluluk ve paylaşım gibi değerlerin yanı sıra öğrenmeye de katkısı bulunuyor. Gezici Kütüphane, “Feynman Öğrenme Tekniğini” uygulamak için mükemmel bir ortam. Feynman Tekniği; “Öğrenmek istiyorsan anlat” mantığıyla çalışır. Yani bir konuyu öğrenmenin en iyi yolu alt yapısı yüksek olmayan birine konuyu anlatmak. Katılan öğrenciler, kendileri kadar eğitim almamış öğrencilere ders vererek konuları daha iyi öğrenebilirler. Bu, hem akademik hem de yaşamsal olarak hayatları kolaylaştıracaktır.’’
9. Sınıf – Grade 9 / Esat Tuna ERDAĞI
------------------------------------
‘’Benim için yepyeni bir deneyimdi, gezici kütüphane. Öğretmen olacaktım, öğrencileri gözlemleyip onlara eğitim verecektim. Eğitim konusunda zayıf bir toplum olmamıza rağmen buradaki öğrencilerin hâlâ eğitime aç olmaları doğrusu göğsümü kabarttı. Öğretmen rolünü üstlenerek öğretmenlerin üstlerindeki yükü öğrendim, bir öğrenciye nasıl iyi ilim verebileceğini düşünmek gerçekten çok zor. Ancak bunu uygulamak daha da zor fakat öğrencilerin istekli olmaları öğretmenlerin yükünü hafifletip ilim verme isteğini arttırdığını düşünüyorum. İşte ben de bugün dersimi istekle anlattım. Ayrıca burada ne kadar nankör olduğumu öğrendim; çünkü sürekli kusursuzu arıyordum. Okulumdaki öğretmenleri, dersleri, fiziki şartları ve arkadaşlarımı sürekli eleştiriyordum ancak burada anladım ki sürekli kusursuzu aramama gerek yoktu; çünkü hayallerimi süsleyen, her açıdan iyi bir okula gelmiştim. Kendimden utandım tembellik yaptığım zamanları düşünerek. Bu öğrenciler, hafta sonu bile ders çalışmak için okula geliyorlarsa benim hafta sonu uzun uzun çalışmam, çabalamam gerekiyor, diye düşündüm. Öğrencilerin başarıya giden zorlu yollarında az da olsa katkı sağlayabildiysem ne mutlu bana. Bu etkinliğin bizlere üniversitelere gitmemizde yardımcı olacak bir proje olsa da insan olmamızda çok daha fazla desteği olacağını anladım.
Elimizdeki imkânların, eğitimin değerini her zaman bilmeliyiz ve bu imkânlara sahip olmayan herkese elimizden ne geliyorsa yardımlar sunmalıyız. Tanıştığımız çocuklar çok zeki, neşeli, azimli öğrencilerdi. Umarım başarıya giden yollarındaki tüm taşlar eğitim sayesinde bir bir ayıklanır.’’
Kerem GÖKŞİN
-----------------------------
‘’Gezici kütüphane etkinliğinde hem öğrettik hem öğrendik hem de çok eğlendik. Ben ve birkaç arkadaşım yedinci ve sekizinci sınıflara matematik ve İngilizce anlatmaya çalıştık. Dersten sonra bazı öğrencilerle fotoğraf çektirdik. 2. sınıflarla dans ettik, onlara kitap önerdik ve dağıttık. Ayrıca kitap alana kurabiye de verdik. Ben bunları yaparak topluma ve eğitime az da olsa katkı sağladığımızı düşünüyorum. Yepyeni insanlarla tanışmak, onların yüzlerini güldürmek çok güzeldi. İlerideki gezici kütüphane etkinliklerinin tümüne katılmaya karar verdim.’’
9. Sınıf / Ayşe Sıla KÜTÜK