Ankara Üniversiteleri Gezimiz
11. sınıf Ankara üniversite gezimiz 2 Kasım sabahı saat: 07.00 uçağı ile başladığı için saat 10.00 civarında Ankara Üniversitesi Tandoğan Yerleşkesine varabildik. Bu sırada gözlerimiz uykusuzluktan şişmiş ve bir hayli de acıkmıştık. Üniversite gezisinin heyecanı ile yemek ve uykusuz kalma ile ilgili sızlanmalarımız kısa sürdü.
Ankara Üniversitesi tanıtım ofisi yetkilisi tarafından bize yapılan sunum ile üniversitenin tarihi ve misyonu hakkında bilgi sahibi olduk. Karşılıklı sohbet kıvamında geçen bu sunumda yetkili kişinin samimiyeti; arkadaşlarım ve benim için hem iletişim kurabilmemiz hem de merak ettiklerimizi sorabilmemizi çok kolaylaştırdı ve keyifli geziye güzel bir başlangıç yapmamızı sağladı. Saat: 12.00’ye yaklaştığında, ODTÜ’ye varmıştık. Burada küçük bir sürprizle karşılaştık. Senede sadece 2 gün düzenlenen ODTÜ Kariyer Fuarında farklı farklı firmalar sunumlar yapıyor, üniversite öğrencilerinin gelecek ile ilgili sorularını yanıtlıyorlardı. Şans eseri bulunduğumuz bu fuarda, eski ODTÜ mezunu motivasyonel konuşmacı ve eğitimci Mehmet Auf’un paneline denk geldik. Kendim de dahil olmak üzere kırk tane genci susturmanın ve dikkatlerini tek bir yere toplamanın Mehmet Auf’un konuşmasına denk gelene kadar imkansız olduğunu sanıyordum. Tüm dönem olarak, bu konuşmayı çok büyük bir ilgiyle dinledik ve konuşmalardan çok etkilendik. Panelin ikinci bölümüne de kalmayı istesek de programımıza uymadığı için kampüs gezisine devam etmek zorunda kaldık. Kampüsü, tarihi ve kültürü ile bizi etkileyen ODTÜ’nün bize gezide yardımcı olmak için görevlendirdiği abinin yaş olarak bize yakın olması ve açık sözlülüğü ODTÜ gezimiz boyunca hepimizin bu geziden keyif almasını sağladı.
Çoğumuzun gelecek ile ilgili hayallerimizi süsleyen bu okuldan çıkıp Anıtkabir’e vardığımızda, saatler 15.00’i gösteriyordu. Yaklaşık bir saat boyunca Atamızın kabrini gezip saygılarımızı ve en derin sevgilerimizi sunduktan sonra otele yerleşmek için yola koyulduk.
Otelimize yerleştikten hemen sonra alışveriş merkezine gittik. Burada geçirdiğimiz birkaç saatten sonra otelimize döndük.
Ertesi gün sabah erkenden kalkıp kahvaltılarımızı yaptıktan sonra otelden ayrılıp Hacettepe Üniversitesine doğru yola çıktık. Sessiz bir kampüstü, birçoğumuza hitap etmemekle birlikte, tıp isteyen arkadaşlarımız kampüsü ilgiyle ve heyecanla gezdiler. Oradan Bilkent Üniversitesine geçtik ve burada bizi karşılayan TAC mezunu abi ve ablalarımızla sohbet ederek güzel bir zaman geçirdik. Bize üniversite konusunda bilgi veren mezun abi ve ablalarımıza rastlamamız, Bilkent Üniversitesini tanımamız açısından büyük bir kazanç oldu. Kütüphanesi ve imkanları ile ilgimiz çeken Bilkent Üniversitesindeki gezimiz kampüs içindeki bir alışveriş merkezinde yemek yememiz ile sonlandı ve buradan da havaalanına doğru yola koyulduk.
İki gün boyunca hiç durmadan gezip dolaştığımız ve bu sırada çok da eğlendiğimiz serviste Bartu Bayraktar arkadaşımızın Ekim ayı “Ayın Öğrencisi” seçilmesi ve bütünlemeye kalan Mert Kepece arkadaşımızın da bizler tarafından Temmuz ve Ağustos aylarının “Ayın Öğrencisi” seçilmesi, arkadaşlarımızla gurur duymamıza sebep oldu ve neşemize neşe kattı. Aynı şekilde öğretmenlerimizle de şiirler ve tezahüratlar söylediğimiz servis yolculuklarımız, Ankara gezisinde hepimiz için unutulmaz anılar olarak hafızalarımızda yerlerini aldılar. Hava alanında durmadan rötarla karşılaşsak da sonunda ruhumuzu kesen Ankara ayazı yerine içimizi ısıtan Adana sıcağına kavuştuk ve Ankara gezimiz böylece sonlandı. Hem kendim hem de arkadaşlarım adına gezi boyunca bizimle yakından ilgilenen öğretmenlerime teşekkür ediyorum.
Cevahir BOZKURT / 11 IB