Yine Bir Eğitim Yuvası, Yine TAC…
Mezunlarımızdan hep duyulan geleceğe yönelik birçok söz vardır. Bunlardan biri “TAC her yerdedir”. Haklılarmış. Bu sefer Tarsus Amerikan Koleji kendini Ali Nesin’in yanında gösterdi. 9-11 Ekim tarihleri arasında ‘Matematik Bölümü’ tarafından düzenlenen, 10. ve 11. Sınıf TAC öğrencilerinin katılımıyla gerçekleşen Ali Nesin (Şirince) Matematik Köyü Gezisi büyük ilgi topladı. Öğrencilerimiz kaldıkları üç gün zarfında matematiksel düşünebilme, soyutlama, çıkarım yapma, sonuçları öngörme, modelleme ve planlama gibi hem okulda hem de gelecekteki iş hayatlarında kullanabilecekleri önemli beceriler kazandılar. Bunların yanı sıra Efes Antik Şehri’nin caddelerinde yürümeyi, Şirince’de kumda kahve içmeyi ve Meryem Ana’nın evinde şükranlarını sunmayı unutmadılar.
Ne, Nobel Mi?!
Köyde kalınan üç gün içerisinde öğrencilerimiz liderlik ruhları ve sosyal kişilikleri ile köyde misafir öğretim görevlisi sıfatı ile bulunan ve özellikle “Integer Quantum Hall Effect”adlı buluşu ile 1985 yılında Nobel Fizik ödülüne layık görülmüş Klaus Von Klitzing’in ilgisini çekmeyi başardılar. Klaus Von Klitzing’in ‘von klitzing constant’ı olarak bilinen “RK = h / e2 = 25812.807449(86)Ω” formülü dünyanın birçok yerinde kabul görmüştür ve birçok üniversite bu formülü ders olarak vermektedir. Ne var ki kendisi ile yapılan sohbetler sırasında kazandığı ödülle ilgili sorulan her soruya “Yıllar yıllar önce olmuş bir olaydı. Ben buluşumu ödül kazanmak için değil, bizzat kendi merakımı gidermek için buldum.” cevabını verdi.
Problem ve Aa, daha çok problem!
Bir öğrenci için her ders, evrenin içinde sakladığı sırlara giden farklı birer yoldur. Ne var ki bu yolların sonu hiçbir zaman görünür değildir. İnsanoğlu sadece merak eder ve yolda ilerlemeye çalışır. Bu yolculuğun sonuna ulaşamasa bile yolda kendisinin bile tahmin edemeyeceği gerçekleri öğrenir. Bu hayat dersi öğrencilerimizin Ali Nesin’den öğrendiklerinin sadece küçük bir kısmı… Ali Nesin köyde yaşama başlanılan ilk günkü derste şu sözleri söylemişti: “Problemlerin sonu yoktur. Birisi çözüldüğünde karşınıza bir başkası çıkar.” Kesinlikle doğru! Tabii sözün doğruluğundan çok söylenen zamanın işlevlerine de bakmak gerekir. Bu işlevlerden biri kesinlikle öğrencilerimizi soyut matematiğin engin sularına hazırlamak içindi. Ali Nesin ile yapılan derslerde öğrencilerimiz hayatlarında ilk defa soyut matematik dersi gördüler. Tahmin edilebileceği gibi ilk başlarda çok zorlandılar. Ancak matematiğin, sadece okul sıraları arkasında uygulayabilecekleri formüller dışında, hayatlarının her köşesinde kullanabilecekleri, eğlenceli bir araca dönüşebildiğini anlamaları uzun sürmedi. Hatta derslerde Ali Nesin‘in ödev olarak verdiği soruları çözmek için öğrencilerimiz gece gündüz demeden, tüm dikkatleri ile çalıştılar. Bu üç günün sonunda öğrencilerimiz, yaşadıkları bu yoğun gezinin yorgunluğuna rağmen hâlâ şu soruyu sorabiliyorlardı: “Biraz daha matematik problemi yok mu?” Cevap olarak sadece şu söylenebilir:” Elbette var! Sonuçta hayat matematik ile oluşmuş bir problem değil mi?”